rüya Maria’ya buralardan gitsende bu korku hep seninle diyordu.Yerinden fırladıgı gibi annelerinin yanına girip aglaya aglaya:’Ne olur buradan gidelim.Ne olur.’diye yalvarır.Neyse ki yazlıkları vardır New Jarsey’de;oraya hemen bu yalvarıs sonunda gitmek için yola çıkarlar.Ancak uzun bir yol olacak gibiydi bu.Çünkü gece oldugunda hala bos ve korkutucu yolda acayip seylerin O’na görünmesini engelleyemiyordu.Yol,tam bir korku yuvası gibiydi.Isıksız,Ay ısıgının bile ugramadıgı,çesitli hayvanların parlayan kırmızı gözleri…Bunlar yetmezmis gibi bir de hızla giderken camlara çarpan yarasalar ve agac dalları…
Gerçekten korkutucu bir durumdu.Ve Maria bu sesler arasında kafayı yemek üzereydi.Jarsey’deki evlerine sonunda gece yarısına yakın bir zamanda vardılar.Buranın havası diger evden farklıydı.Gerçekten huzur dolu bir evdi.Maria 3 ay boyunca burada ailesiyle kaldı.Ve gölgeyle ilgili en ufak bir sey duymadı,hissetmedi…Ama zaman gelmisti.Önceki eve geri dönme zamanı…Bahçeden girisi yaptılar.Ve küçük kız hemen çok sevdigi Tanf’ın yanına kostu.Anne ve babası da kosan kızlarının arkasından gülümseyerek O’nu seyrettiler.Ancak kulübeye yaklasınca Maria öyle bir çıglık kopardı ki agaclardaki bütün kuslar uctu…Dünyası yıkılmıstı.Çünkü gölge Tanf’ın canını almıstı.
|